10 Kasım 2015 Salı

Zaman....En iyi İlaç...

 


Bloğu ilk yazmaya başladığım zaman 8 sene öncesine denk geliyor.Çalışmıyordum ve evde bebek bekliyordum o zamanlar .Aradan geçen senelerde insananın ne kadar çok farklı deneyimler ile büyüdüğünü ve olgunlaştığını bizzat yaşamış oldum.Şimdi daha çok deneyim ve bilgi ile hayatı biraz daha endişesiz yaşamak gayreti ile daha yeni bir hayata başlıyorum.Senelerdir çalışma hayatının yoğunluğu,zamansızlığı ve yıpranmışlıkları ile kendime ne kadar az zaman ayırabildiğimi oysa kendimle ilgili yapılacaklar listemin giderek uzayan satırlarına hiçbir zaman bitti diye tik atamayacağımı anlayınca bir çare arayışına girdim.


Hayatın kısalığı bu dönemin bilgiye ulaşım kolaylığı ve giderek artan doyumsuzluğumuzu üst üste koyunca gerçekten bu gidişata dur deyip bir çözüm üretmem gerekiyordu.Aslında çözümün başlagıcı sayılamayacak olsada işten ayrılmak fitili ateşleyecek ilk kıvılcım oldu.Kendimle baş başa kalıp ,hayattan istediklerimi anlamam için ,özgürleşmemi sağlayacak süreci başlatmış oldum.Hatta bugün bu yazıyı yazarken bile işten ayrıldıktan sonra 15 gün dinlenip ,kafamda bulanıklığa neden olacak tortunun oturmasını bekledim.Daha berrak görebilmek için tam olarak ne istediğimi,mutluluğun basit yazılımını bulmak için.Şimdilik sadece küçük bir şeyler var görünen ama daha fazlasına ulaşmak için olumlamalar ve doyasıya yaşanan günler inşa etmek için bir kaç adımdan biride bu blog olacak.

Benim gibi hayata kısılanlar için belki uzaktan gözüken bir ışık olabilecektir.

Şimdilik bu kadar....


Hiç yorum yok: